top of page

Her Alanda Eşitlik Mücadelesi İçin Bir Başlangıç: Cinsiyeti Reddetme (Kaldırma) Yasası

Güncelleme tarihi: 24 Mar 2023

Virginia Woolf’un “Üç Gine” Adlı Makalesinde 1919’u ‘Kutsal Yıl’ Olarak Nitelendirmesini Sağlayan Yasa: Birleşik Krallık’ta Kadınların Hukuk Mesleklerine Kabulü ve Her Alanda Eşitlik Mücadelesi İçin Bir Başlangıç: Cinsiyeti Reddetme (Kaldırma) Yasası




ree


1. Giriş

Sex Disqualification (Removal) Act 1919, kadınların; avukatlık, hakimlik, jüri üyeliği, üniversitelerde öğretim üyeliği, veterinerlik, muhasebecilik gibi bazı kamu hizmetlerine kabulünde, cinsiyetlerinin ya da evli olmalarının engel teşkil etmemesini sağlayan ve her alanda devam eden eşitlik mücadelesi için önemli bir adım olarak nitelendirebileceğimiz yasadır. Bu yazıda ilk olarak yasanın hazırlanma ve yürürlüğe girme aşamasının üzerinde durulacak daha sonra kadınlara ne gibi haklar sağladığından ve kadınların özellikle “hukuk mesleklerine” kabulünde neden özel bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğundan bahsedilecektir. Son olarak “değerlendirme” bölümünde ise yasanın, kadınların iş hayatına katılmalarını tam anlamıyla sağlayıp sağlamadığını ve kadınların eşitlik mücadelesinde önemli bir yere sahip olup olmadığını değerlendirilecektir.


Yasa şu şekilde başlamakta:


ree

SECTION 1

“A person shall not be disqualified by sex or marriage from the exercise of any public function, or from being appointed to or holding any civil or judicial office or post, or from entering or assuming or carrying on any civil profession or vocation, or for admission to any incorporated society (whether incorporated by Royal Charter or otherwise), and a person shall not be exempted by sex or marriage from the liability to serve as a juror”.


BÖLÜM 1

“Bir kişi, cinsiyet veya evlilik nedeniyle herhangi bir kamu görevini ifa etmekten veya herhangi bir hukuk veya adli görev veya göreve atanmaktan veya bu görevde bulunmaktan veya herhangi bir sivil mesleğe veya mesleğe girmekten veya üstlenmekten veya bu mesleğe girmekten veya kabulü için diskalifiye edilemez. Herhangi bir anonim şirkete (Kraliyet Tüzüğü ile veya başka bir şekilde kurulmuş olsun) ve kişi, cinsiyet veya evlilik yoluyla jüri üyesi olma yükümlülüğünden muaf tutulamaz”.



2. Yasanın Gelişme Süreci Hakkında


Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Birleşik Krallık’ta yürürlüğe giren 1918 tarihli Halkın Temsili Yasası (Representation of the People Act 1918), kadınlara sınırlı da olsa oy hakkı tanımıştı. Yine aynı sene çıkarılan Parlamento (Kadınların Niteliği) Yasası 1918 (Parliament (Qualification of Women) Act 1918) ilekadınların Avam Kamarası üyesi olmalarının önü açılarak parlamentoda söz sahibi olmalarının önünde engel kalmamıştı. Bu sayede kadınların siyasette söz hakkı sahibi olmalarına yönelik önemli adımlar atılmıştı. Fakat söz konusu yasalar kadınların belirli meslekleri icra edebilmeleri için önlerindeki engelleri kaldıran hiçbir düzenleme ihtiva etmiyordu. Bununla birlikte 1919’da feminist örgütlerin gündeminde artık sosyal haklara yönelik çalışmaların olmasında söz konusu yasaların yürürlüğe girmesinin etkisi göz ardı edilemez. Böyle bir ortamda artık Parlamentonun da gündeminde kadınların hakları vardı ve bu haklara yönelik yeni hedefleri söz konusu olmuştu. Parlamentoda ilk olarak İşçi Partisi, Kadının Kurtuluşu Yasası (The Women’s Emancipation Bill) tasarısını sundu. Bu kanun tasarısına göre kadınların hem sivil çalışma hayatında hem de yargı alanında çalışma hayatına katılmaları adına önlerindeki tüm engeller kaldırılacak; kadınlar ve erkekler aynı şartlarda iş hayatına dahil edilecek ve son olarak kadınların Lordlar Kamarası’nda da temsil hakkına sahip olmaları ve oy kullanmaları sağlanacaktı. Avam Kamarasından başarıyla geçen bu kanun tasarısı artık Hükümetin gündemindedir. Fakat Hükümet, söz konusu yasa tasarısını onaylamak yerine bu yasa tasarısının yerine geçecek bir kanun (Sex Disqualification (Removal) Act 1919) hazırlayarak Avam Kamarasının oylamasına sunmuştur. Hükümetin öncülüğünde hazırlanan bu yasa Avam Kamarasında birkaç değişiklik yapılarak kabul edilmiştir.


3.Yasanın Sağladığı Haklar


Toplam 4 bölümden oluşan yasa “üniversiteler, hukuk ve kamu hizmeti” olmak üzere üç ana başlıkla ilgili olup dördüncü bölüm ise bu kanuna aykırı olan normların yürürlükten kaldırılacağına hükmetmekteydi.

  • Üniversitelerin; kadınların gereken koşulları sağladıklarında üniversite üyeliği ve derece almalarına engel teşkil edecek tüzük çıkarmaları artık mümkün değildi. Tabii bununla beraber bu engeli içeren tüzükler de yürürlükten kaldırılmıştı. Böylelikle Oxford 1920’de, Cambridge ise 1947’de ilk kez kadınların üniversite üyeliğini kabul etmiş oldu (bununla beraber 1919’dan önce kadınları üniversite üyeliğine kabul eden üniversiteler de mevcut olduğu bilgisi vardır). (i)

  • Kadınların artık hukuk mesleklerine kabulü için de önlerinde bir engel yoktu.Ne cinsiyetleri sebebiyle ne de evli olmaları sebebiyle bu mesleklerden men edilmeleri artık söz konusu olamazdı. Bu bağlamda yasanın yürürlüğe girmesinden çok kısa bir süre sonra -bir hafta içinde- Ada Summers, Birleşik Krallık’ın ilk kadın Sulh Hâkimi olarak göreve başladı ve başka kadın hakimler de görevlerini yapmak üzere atanmaya başladı.1922 yılında ise Helena Normanton, baroya kabul edilen ilk kadınlardan biri oldu ve İngiltere'de çalışan ilk kadın avukat oldu. Hakimlik ve avukatlık mesleklerinde olduğu gibi “jürilik” için de söz konusu engellerin kaldırıldığı açıktı.

  • Yeminli Mali Müşavirler Enstitüsü ve Kraliyet Veteriner Hekimler Koleji gibi kuruluşların, kadınların üye olmasına izin vermesiyle bu alanlardaki kamu hizmetlerinde de görev almaya başlamıştı kadınlar. Bu sayede Birleşik Krallık’ta ilk kadın veterinerler, yeminli mali müşavirler ve muhasebeciler görevlerine başlamıştı.



4. Bir Parantez: Kadınların avukatlık mesleğine kabulü için neden özel bir yasanın çıkarılmasına ihtiyaç duyuldu?


Konunun bütünlüğü açısından, kadınların 1919’dan önce hukuk mesleklerine girmelerinde önlerindeki engelin ne olduğu sorusuyla karşılıyoruz. Konuyu irdelediğimizde ise Sex Disqualification yasasının, aslında kadınların 40 yıllık bir mücadelesinin sonucu olduğunu öğrenmekteyiz. Bu mücadele süresinde, Hukuk Cemiyetleri ve Mahkemeler tarafından kadınların hukuk mesleklerine girişinin nasıl engellendiğine dair birkaç örnek olarak aşağıdaki kararlar gösterilebilir:


  • Elizabeth Orme İngiltere'de 1888'de University College London'da hukuk diploması alan ilk kadındı. Fakat kendisinin “hukukçu/avukat” olarak nitelendirilmesine izin verilmedi.


  • Margaret Howie Strang Hall, 1900 yılında Hukuk Temsilcileri Derneğine diplomasını ve girmesi gereken sınavlar için gereken ücreti vermek istemişse de Dernek, şimdiye kadar kadınların başvurmadığını ve dolayısıyla Mahkemenin izni olmadan aday gösterilemeyeceğini ifade ederek başvurusunu reddetti. Hall, konuyu mahkemeye taşımışsa da Mahkeme 1873 tarihli Hukuk Temsilcileri (İskoçya) Yasası’na atıfta bulunarak kadınların “kişi” (yasada hukuk temsilcisi olabilecek “kişiler” den bahsedilmekteydi) olarak kabul edilemeyeceğine karar verdi.


  • Bertha Cave, Mart 1903’te Gray’s Inn’e (Gray's Inn ve diğer üç Inns of Court, İngiltere ve Galler'de avukatların yasal olarak Baro’ya çağrılıp avukatlık yapmasına izin veren kurumlardır) üye olmak için başvurmuş ve cinsiyeti nedeniyle reddedilmiştir. Cave bu karara itiraz etmiş ve konuyu Temyiz Mahkemesine taşımıştır. Mahkemede Gray’s Inn’in red kararına karşı savunmasında, kadınların kabulü için herhangi bir kural olmamasına rağmen buna bir engel teşkil edecek hiçbir kuralın olmadığını savunmuş ve yargıçlara, eğer bir engel varsa da bunun yasal dayanağını belirtmelerini ısrarla talep etmiştir. Mahkeme ise Cave’in bu ısrarına karşı, kendisinin kadınların kabul edilebileceğine dair bir emsal karar göstermesi yönünde talepte bulunarak ona karşı çıkmış ve Cave’in bu itirazını reddetmişlerdir.


  • 1912 yılının Aralık ayında; Oxford’da bulunan St. Hugh's College’de hukuk fakültesini bitirmiş olmasına rağmen resmi olarak mezun olamayan -zira her üniversite kadınlara diploma vermiyordu- Gwyneth Bebb ile birlikte Maud Ingram, Karin Costelloe ve Nancy Francis Nettlefold Hukuk Cemiyetinin kabul formunu avukatlık mesleğine kabul edilmeleri için doldurdular. Başvuruları üzerine Hukuk Cemiyeti, ödedikleri başvuru ücretlerini iade etti zira Hukuk Cemiyetine göre, “kadın olmaları” avukatlık mesleğine kabul edilmeleri için bir engeldi ve dolayısıyla sınava girseler bile reddedilecektiler.Hukuk Cemiyetinin bu tavrı üzerine, cemiyetin verdiği kararın incelenmesi talebi ile Bebb’in başlattığı hukuki süreç Temyiz Mahkemesinin kararı ile sonuçlanmıştır (Bebb v The Law Society 1914).


Temyiz Mahkemesinin kararına gelmeden önce şunu belirtmek gerekir ki Hukuk Cemiyetinin söz konusu tavrının sebebi, Bebb’in savunmasını yaptığı ve Temyiz Mahkemesi yargıçlarının son noktayı koyduğu mesele, 1843 tarihli Avukatlık Yasasındaki ifadeler idi. Şöyle ki;

  • Avukatlık Yasası, bu hukuk mesleğiyle ilgili genel düzenlemeleri içeren bir yasaydı. Yasa, avukatlardan bahsederken her maddesinde “kişi” sözcüğünü kullanmaktaydı. Yani avukatlardan “kişiler” olarak bahsetmekteydi. Örneğin Yasanın bir maddesine göre: “Hiçbir kişi, kabul edilmedikçe ve kaydolmadıkça avukat olamaz veya avukat olarak hareket edemez”.


  • Hukuk Cemiyetine göre kadınlar yasada kullanılan “kişi” sözcüğüne dahil edilemezdiler. Çünkü daha önce hiçbir kadın avukat olmamıştı. Onlara göre kanun koyucu; daha önce hiçbir kadın avukatın olmadığını göz önüne alarak “kişi” sözcüğünü sadece erkekleri kapsayacak şekilde kullanmıştı ve dolayısıyla yalnızca erkeklerin avukat olacağını öngörerek maddeleri düzenlemişti.


  • Bebb ve avukatının savunduğu gibi aslında kanun hükümlerinin kadınları da kapsadığı açıktı. Bunun aksini ispatlayan bir hüküm de mevcut değildi. Dolayısıyla sadece Avukatlık Yasası hükümleri, kadınların avukat olmalarını engelleme noktasında yeterli bir argüman değildi. Bu bağlamda kadınların avukatlık mesleğine kabulünü reddeden açık bir kanun hükmü gerekliydi. Böyle bir hükmün olmaması sebebiyle de kadınların avukatlık mesleğine girme hakkına sahip olduğu açıktı.


  • Temyiz Mahkemesinin son noktayı koyduğu tartışma, kadınların söz konusu yasada kullanılan “kişi” ifadesine dahil edilip edilmeyecekleriydi. Çünkü davanın görüldüğü sırada kadınların avukat olmalarını açıkça engelleyen bir yasa hükmü bulunmamaktaydı. Yargıçlara göre asıl sorun Avukatlık Yasasındaki “kişiler” ifadesinin nasıl yorumlanması gerektiğiydi.


  • Sonuç olarak Bebb’in avukatının, kişiler ifadesine kadınların da dahil edilmesi gerektiğine dair tüm ikna edici kanıtlarına rağmen mahkeme “kişiler” ifadesine kadınların dahil edilemeyeceğine ve dolayısıyla avukat olamayacakları yönünde karar vermiştir. Mahkemenin gerekçesine baktığımızda ise kararın teamül hukukuna dayandığı belirtilmiştir. Buna göre, o güne kadar hiçbir kadın avukat olmadığı için avukat olamazdı ve bu teamül ancak ve ancak yasa koyucunun iradesiyle değiştirilebilirdi.



5. Değerlendirme: Sex Disqualification (Removal) Act 1919 kadınların hayatında nasıl bir etkiye sahip oldu?


Yasa, kadınların çalışma hayatına katılmaları noktasında tam bir özgürlük sağlayamamış olsa da kadınların ileriki yıllarda da devam eden bu mücadelesinde şüphesiz önemli bir etkiye sahipti. Şöyle ki kadınların “evli olmaları” memurluk ve öğretmenlik gibi meslekleri yapabilmeleri noktasında hala bir engel teşkil etmekteydi. Yargıçların, kadınları jürilikten çıkarma hususunda takdir yetkisi bulunmaktaydı. Kadınların kamu hizmetlerinden diplomasi ve dışişlerinde pozisyon almalarını engelleyen düzenlemeler söz konusuydu. Sonuç olarak kamu hizmetinde “evli olmak” bir engel olmaya devam ediyordu ve kamu hizmetlerindeki yüksek pozisyonlara girmeleri konusunda önlerinde hala engeller mevcuttu.


Tüm bu eksikliklere rağmen Yasa, çoğu konuda bir ilki teşkil ediyordu. İlk kadın hakim, ilk kadın avukat, ilk kadın muhasebeci, ilk kadın veteriner yasanın yürürlüğe girmesinden çok kısa bir süre sonra çalışma hayatına başlamıştı. Daha önce sadece erkeklerin görev aldığı bu hizmetlerde artık kadınlar da çalışma hakkına sahipti. Bu bağlamda 1919, feminist örgütlerin “oy hakkı” konusu dışındaki sorunlara odaklanabildikleri, mücadele ettikleri ve başarılı oldukları bir yıl olarak değerlendirilebilir. Aynı zamanda Yasa, kadınların bundan sonra her alanda temel haklarını kazanmak adına verecekleri mücadelenin bir örneğini, temelini oluşturmaktaydı. 1919’u izleyen yıllarda yürürlüğe giren her yeni kanunda bu mücadelenin başarıyla devam ettirildiği görülmektedir.


Gül Meryem Mermut



REFERANSLAR

  1. https://www.parliament.uk/about/living-heritage/transformingsociety/tradeindustry/industrycommunity/collections/sex-disqualification-removal-act/sex-disqualification-removal-act/

  2. https://www.legislation.gov.uk/ukpga/Geo5/9-10/71/enacted

  3. https://www.gov.uk/government/news/the-sex-disqualification-removal-act-1919

  4. https://first100years.org.uk/the-sex-disqualification-removal-act-1919/

  5. https://www.innertemple.org.uk/women-in-law/the-significance-of-the-sex-disqualification-removal-act-1919/

  6. https://womenshistorynetwork.org/the-sex-disqualification-removal-act-1919-by-dr-mari-takayanagi/

  7. https://www.lawsociety.org.uk/topics/blogs/sex-disqualification-removal-act-1919-where-are-we-now

  8. https://blog.nationalarchives.gov.uk/the-sex-disqualification-removal-act-1919/

  9. https://ghanalawhub.com/the-decision-in-bebb-v-law-society-and-how-times-have-changed-since/

  10. 1https://en.wikipedia.org/wiki/Gwyneth_Bebb

  11. https://www.legislation.gov.uk/ukpga/Geo5/9-10/71/enacted

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Hukuk Nedir? İyi Hukukçu Kimdir?

Merhaba Sayın Okuyucu, Orhan Pamuk’un ‘Merhaba Poğaçacı’ demesi misalinde bir girişle size selam vermek istedim:) Hukuk okumak her birimiz için çok büyük bir kıvanç kaynağı olmakta, eminim. Hayatımı

 
 
 
Elektronik Sözleşme

I.SÖZLEŞME NEDİR? Sözleşme, iki veya daha fazla kişinin [1] hukuki sonuç doğurmaya yönelik, karşılıklı ve birbirlerine uygun irade beyanlarının tek bir noktada toplanmasından meydana gelmektedir. Fak

 
 
 
Kanunların Uygulanması ve Boşluk Türleri

I. Kanun Normu Somut Olaya Nasıl Uygulanır?   Türk Medeni Kanunu 1. maddesi 1. fıkrasında, “Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır.” şeklinde bir düzenleme getirilerek, genel iti

 
 
 

Yorumlar


bottom of page